Bahtsız Kalanlar


Kahvemi içip dışarıyı izliyorum, bir bahar fırtınasına henüz hazır değilim, tüm işaretler gelmek üzere olduğunu gösterse de, deniz sakin, içimde garip bir his. Tekrar o kürenin içine girebilmeyi isterdim, hani herkese yukardan baktığım, dünya işlerinden muaf olduğum küre. Beni göklerden alıp, ayağımdan toprağa çeken güçler, bir zaman sonra canımı sıkıyor, benim sadece insan olduğumu, öfkeli, hiddet dolu, kin dolu, intikamcı bir şirret olduğumu yüzüme vuruyor. Kimse içinde iyi değil, birbirimizi aldatmaya gerek yok ve ben en azından kendime karşı dürüstüm.

Mahallede peşimize takılan köpeklerden birinin üzerinde büyükçe bir yara, nasıl olduğunu merak edip dururduk, meğerse sahibi kızgın su dökmüş yavrucağın üzerine fakat o köpeciğin içindeki sevgi hiç azalmamış, sahibinin peşinde mutlu ve vakur dolandığını görüyoruz ve sahibinin ona yiyecek vermediğini de biliyoruz, hep bizden istediği için. O adamın torun sahibi olduğunu ve tavuklarını çok sevdiğini de gözlemliyoruz. Peki o adam köpeğine kızgın suyu nasıl boşaltabildi? Ne yapmıştı köpecik, daha mı fazla mama istemişti? Çok mu havlamıştı? Gitmemesi gereken bir yere mi gitmişti? Tüm bunlar kötülük için neden olabilir mi?

Kötüyüz çünkü benciliz. Kötüyüz çünkü evrenin bizim için yaratıldığına inandık, kötüyüz çünkü kendimizi merkezde sanıyoruz ve geri kalan her canlının ve üzerine basarak, ağzından lokmasını çaldığımız her insanın kölemiz olduğunu sanıyoruz.

Asıl sorun ise, kendimizi, diğer tüm canlılardan ayırıp, en üste yerleştirdiğimizde daha mutlu olacağımızı sanmamız, aksine çok mutsusuz herbirimiz, farklı nedenlerden aynı derecede mutsuz ve bir o kadar da yalnız ve biz orta sınıftakiler ya da asıl bahtsızlar, üzerimizdeki insanlar tarafından nasıl sömürüldüğümüzün farkında bile değiliz. Bir halkla ilişkiler çalışması neticesinde mutluluğun sahip olunanlarla doğru orantılı olduğuna inandırıldık ve yolda kaldık.

Artık çözüm yolu yok gibi, yani her şey için çok geç. İnsanlığa olan umudumu tümüyle kaybetmiş olabilirim ve hala insan olmaktan dolayı duyduğum büyük hüzün yılan gibi kıvrılmakta içimde bir yerlerde.

Esindaş

Hiç yorum yok:

Sayfalar